Yolumuz Devrim Yolu
Forumumuzdan daha iyi faydalanmak için ve bizlere destek olmak için lütfen üye olunuz..
Yolumuz Devrim Yolu
Forumumuzdan daha iyi faydalanmak için ve bizlere destek olmak için lütfen üye olunuz..
Yolumuz Devrim Yolu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaPortalLatest imagesKayıt OlGiriş yapZiyaretçi Defteri
Similar topics

 

 Dersim isyan Tarihi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
FiraT_58
Admin
Admin
FiraT_58


Erkek Mesaj Sayısı : 372
Yaş : 31
Nerden : İZMİR
Kayıt tarihi : 06/12/08


Başarı Puanı Başarı Puanı:
Dersim isyan Tarihi Imgleft100/47Dersim isyan Tarihi Emptybarbleue  (100/47)

Dersim isyan Tarihi Empty
MesajKonu: Dersim isyan Tarihi   Dersim isyan Tarihi EmptyCuma Şub. 27, 2009 2:19 pm

1937-1938 OLAYLARININ KRONOLOJiSi
1937-38 Dersim direnisi Kemalist devletin Dersim’i isgal ve dagitma girisimine karsi bir savunma savasi olarak patlak verdi.
Direnise öngelen 1928, 29 ve 31 yillarinda Dersimliler’den birkaç kez silahlarini teslim etmeleri ve basta Aliser olmak üzere Dersim’e siginmis Koçkiri savasçilarini iade etmeleri istenir. Bu israrli tehditler ve saldiri hazirliklari karsisinda 1932‘de Dersim’de bir kipirdanma görülür. Karakollar ve nahiye merkezleri basilir.
25 Aralik 1935‘te Tunceli Kanunu çikarilir. Bu kanunla birlikte Dersim’in adi Tunceli olarak degistirilir. Hemen sonra daha önce Birinci Genel Müfettislik kapsaminda bulunan Elazig, Tunceli, Erzincan ve Bingöl’ü içeren Elazig merkezli Dördüncü Genel Valilik kurulur (6 Ocak 1936). Bu genel valiligin basina Dersim Valisi ve Kumandani sifatiyla Abdullah Alpdogan atanir. Elazig’da istiklal Mahkemesi adi verilen bir askeri mahkeme kurulur. Bu mahkeme özel olarak Dersim için teskil edilir. Tunceli Kanunu’nun geçerlik alani sadece Dördüncü Genel Valilik kapsamina giren illerle sinirli kalmaz. Sivas, Malatya, Erzurum ve Gümüshane illeri de bu kanunun geçerlik alanina dahil edilirler. Böylece Tunceli Kanunu merkezi Dersim olmak üzere Kizilbaslarla yerlesik tüm sahayi kapsamina alir. Dersim, bu kanunla “Yasak Bölge“ ilan edilir. Ülkeye giris çikislar özel izne tabi tutulur.
Alpdogan, 1936‘da Dersim’in Amutka, Pulur, Karaoglan, Sin, Haydaran, Danzig ve Burnak gibi stratejik merkezlerinde askeri kislalar ve karakollar insaa ettirmeye baslar. Bu merkezlerden biri de eskiden Mazgirt’e bagli olan Mamikan (Mameki) köyüdür. Bu köy adi Tunceli olarak degistirilen Dersim’in yönetim merkezi olarak seçilir.
Demenan asireti ile bazi Nazimiye asiretleri kendi bölgelerinde yapimi baslatilan karakollara baskinlar düzenlemeye baslarlar. Çatisma böyle baslar (1936).
Seyit Riza, askeri vali Alpdogan’dan tekrar tekrar Tunceli Kanunu’nun iptalini (olaganüstü rejimin lagvini) ve Dersim’in ulusal haklarinin taninmasini talep eder. Alpdogan’in buna yaniti isgalci ordulari Dersim’e sürmek olur. Diyarbakir’dan kalkan uçaklar Dersim’e bomba yagdirir. Çatismalar her tarafa yayilir. Kisin gelmesiyle zorunlu olarak kesilen çatismalar 1937‘de tekrar baslar.
Kemalist devletin Dersim’e dönük bir stratejisi ve programi vardi. Amaci Dersim‘i kesin sekilde ilhak etmek ve insansizlastirmakti. Hazirliklar çok yönlüydü ve Musul ve Hatay gibi sorunlar nedeniyle bir-iki kez ertelenmek zorunda kalinan Dersim harekati ancak 1937 yilinda baslayabildi.
Kemalist rejimin direnise öngelen ve bir plana göre yürütülen bu hazirlik süreci gözardi edilirse Dersim direnisinin gerçek nedenleri anlasilamaz.
iki yila yayilan bu direnisi isgale öngelen hazirlik evresi dista tutulursa Türk askeri harekatinin evrimine bagli olarak üç asamaya ayirarak irdelemek gerekir.
isGAL SÜRECi
Kahmut köprüsünün yakildigi 20/22 Mart 1937‘den Seyit Riza ve arkadaslarinin idam edildigi 15 Kasim 1937‘ye kadarki süredir. Bu süreç kendi içinde 20/22 Mart-19 Mayis, 19 Mayis-26/28 Agustos, 26/28 Agustos-5/15 Eylül ve 15 Ekim-15 Kasim seklinde bölünebilir. Dersim asiretleri direnme yanlilari, tarafsizlar ve devletle isbirligi yapanlar (milislik yapanlar) olmak üzere üçe bölünmüstür. Bava, Aliser ve Sahan suikastleri ile Seyit Riza’nin idami bu zaman dilimindeki dönemeçlerdir. Seyit Riza’nin oglu Bava’nin öldürülmesini (Mart sonudur) takiben yedi kadar asiret kendi aralarinda bir ittifak olusturup topluca direnis karari alirlar. Ama bu asiretlerin sadece birkaçi (Bahtiyar, Yukari Abbas, Demenan ve Haydaran) bu karara sonuna kadar bagli kalir. Alinan karara göre her asiret kendi bölgesini savunacaktir. Yusufanlilar’in yeminlerini bozarak bu karari uygulamayislari Türk ordusunun 19 Mayis günü Kirmizi Dag hattina dek ilerlemesine yolaçar. Bu ani ve beklenmedik durum direnisin kaderi üzerinde büyük rol oynar. Sivil halk kitlesel halde Kutu ve Kalan derelerine siginir. Aliser’in öldürüldügü 9 Temmuz’dan sonra asker hemen her dagin zirvesini ve her vadiyi isgal eder. Bu tarihten Sahan’in öldürüldügü 28 Agustos’a kadar geçen sürede siginaklarda sivil halktan binlerce kisi katledilir. 28 Agustos günü Sahan’in öldürülmesi (Bahtiyar direnisinin kirilmasi), 1937 direnisinin sonunu isaretler. Tarafsiz asiretler arasina çekilerek onlari direnise çagiran Seyit Riza sonuç alamaz. Sonraki gelismeler konusunda farkli versiyonlar mevcut. Ya teslim olmak ya da görüsmeler yapmak üzere gittigi Erzincan’da yakalanip diger tutuklularin bulundugu Elazig‘a götürülür (5/15 Eylül). 15 Ekim-15 Kasim arasi yargilamalar ve idamlar tarafindan belirlenir.

SOYKIRIM SÜRECi
11/12 Haziran 1938‘den 10 Agustos 1938‘e kadardir. 1938 yili olaylari “yasak bölgeler“ olarak ilan edilen iç Dersim’in neredeyse tümü (Kutudere-Kirmizi Dag-Sin ve Halvori kuzeyindeki Haçili Dere hattindan Mercan Daglari eteklerindeki Karacakale’ye kadarki bölge) ile Koçan asiretlerinin bölgesini (Ali Bogazi ve çevresi) bosaltma girisiminin yapildigi 11/12 Haziran’da baslar. Bu durum 1937 direnisine katilmamis olan adi geçen iki bölgede yerlesik Kör Abbas, Bal, Keçel ve Koçan gibi asiretlerin çetin bir direnisine yolaçar. Bu direnisler özellikle 22 Haziran’dan itibaren toplu kirimlar yoluyla bastirilir. Bu peryodun (1938 yilinin) en önemli olayi adini Dersim’in Laçin asiretinden alan ünlü Laç Deresi’nde cereyan eder. Laç Deresi’ndeki çarpismalarin en siddetlisi ise 19-24 Temmuz arasina rastlar.

SÜRGÜN SÜRECi
10 Agustos 1938‘den 31 Agustos 1938‘e kadardir. Bu aralikta bosaltilmis bulunan bölge halki ile diger bölgelerden ayiklanip toplananlar Bati Anadolu’ya önceden saptanmis yerlere nakledilir.
iki yila yayilan süreç içinde bazi anlar ayiklanabilir.
1937 yilinin kirim zamani özellikle Aliser’in öldürüldügü 9 Temmuz ile Sahan’in öldürüldügü 28 Agustos arasina rastlar. Bu araliktaki en kanli olaylar 17-18 Agustos günlerinde Bahtiyar bölgesindeki çarpismalarda yasanir. Seyit Riza’nin pek çok yakini da bu çarpismada yasamini yitirir.
1938 yilinin kirim zamani ise 22-28 Haziran arasinda (bosaltilmak istenen Kalan bölgesinde Baltali-kürekli muharebe), 19-24 Temmuz arasinda (Laç Deresi’nde) ve 15 Agustos’ta (Xeç baskini ve Xeç-Zimek toplu kirimi) yeralir.
Katliamin zirvesi 1938 yilinin isaret ettigimiz peryodlaridir.
Ama 1937‘deki 17-18 Agustos tarihi de kritik bir tarihtir.
Sonuç olarak, Dersim soykirimini anmak için bir tarih önermek gerekirse akla ilk gelenler 22-28 Haziran, 19-24 Temmuz ve 15 veya 17-18 Agustos tarihleri olmaktadir.
1920’lerin sonlari ve 30’lu yillarin baslarina iliskin raporlar, 1937-38 soykirimina öngelen dönemde Dersim’in isgalini tamamlamak ve ülkeyi insansizlastirmak amaciyla TC devletinin yapmakta oldugu çok yönlü hazirligin ayrintili bir resmini verirler. Dersim asiretleri, herbirinin sayi ve silah gücü, karsilikli iliskileri ve çeliskileri konusunda ayrintili bilgilerin yeraldigi Jandarma Umum Kumandanligi’nin Dersim adli kitabi da bu hazirligin bir parçasidir. Bu kitap kaynak olarak MAH Raporu ve Birinci Umumi Müfettislik (1927/8-35) raporlarina dayaniyor.
MAH (Milli Amele Hizmeti), 1927’de kurulmus Türk istihbarat teskilatidir. 1965 yilinda adi MiT olarak degistirilmistir.
Jandarma Umum Kumandanligi’nin Dersim adli kitabinda dönemin iç isleri Bakani sükrü Kaya’nin Basbakanliga verdigi 18. 11. 1931 tarihli raporunun Ek bölümü Lahika basligi altinda oldugu gibi verilmektedir. Bu Ek, daha o tarihte (1931), hazirligi yapilan saldirinin basarisini takiben Dersim’de kimlerin nerelere sürgün ve iskan edilecegine iliskin olarak Basbakanliga sunulmus bir plandir.
Burada yaklasik doksan asiretten 347 önde gelen ailenin (3470 kisi) Bati’ya ve Trakya’ya sürgünü, bunlardan 72 ailenin Tekirdag’a, 38 ailenin Edirne’ye, 56 ailenin Kirklareli’ne, 65 ailenin Balikesir’e, 73 ailenin Manisa’ya ve 34 ailenin de izmir’e iskani öneriliyor. Nakliye masrafi ve güzargahi bile saptanmis (Bk. JUK’un Dersim kitabi, s. 83-121, 1932).
1938 katliami Kemalist yönetim tarafindan, basta Mustafa Kemal olmak üzere Türk devletinin kuruculari tarafindan önceden planlanip gerçeklestirildi.
Bu kirimin önceden planlanan bilinçli bir stratejinin sonucu oldugunun kanitlari 19. yüzyil sonlarindan beri hazirlanan Dersim Raporlari’nda, Türk istihbarat teskilati MAH’in ve askeri müfettisliklerin raporlarinda, içisleri Bakani sükrü Kaya’nin raporunda, Jandarma Umum Kumandanligi’nin Dersim adli yayininda, Meclis konusmalari ve dönemin Türk basininda yeralan haber ve yazilarda apaçik sergilenmektedirler.
Bu belgeler üzerinde çalisilarak hazirlanacak bir dosya ile Dersim soykiriminin içyüzü uluslararasi kamuoyuna kolaylikla anlatilabilir. Belli basli dillere çevrilmesi gerekecek olan bu dosyaya ek olarak Dersim’de herkesçe bilinen toplu mezarlari tek tek görüntüleyen ve 37-38 kirimina tanik olan yasli kusagin ve 38 sürgünlerinin öyküsünü kaydeden bir belgesel de düsünmek gerekecektir.
Olayin anlasilmayacak bir tarafi yoktur.
Osmanli ve Türk yönetimleri kendi otoritelerini zor kullanarak Dersim’e tasimak istemis, hatta mümkünse Dersim’i haritadan büsbütün silmek istemis, Dersim ise buna karsi direnmistir.
iste Devlet-Dersim çatismasinin kökeninde yatan budur
Merkezi otoritenin zora basvurmasi ve askeri seferleri dogal olarak kendisini savunmak zorunda kalan Dersimli’nin direnisiyle karsilasti.
Bu sekilde baslayan Devlet-Dersim çatismasi 1938 soykirimina dek devam etti.
Dersim davasi iste bu süreçte gündeme oturdu ve yabanci bir gücün isgal ve imha girisimlerine karsi birbirini izleyen kendisini savunma amaçli bir seri direnis içinde, özellikle 1916 veya 1918 yili sonrasinda giderek ulusçu ifadeler kazandi.
iste benim Dersim direnisleri çagi dedigim bu evrededir ki Dersim kavrami Dersim-Kizilbas halkinin ve onun özgürlük sorununun ortak ve genel adina dönüstü.
Dersim, 1938’de bir soykirimla ve toplu sürgünlerle düsürüldü ve adi da daha 1936 yilindan itibaren Tunceli olarak degistirilip basinda askeri sömürge valileri olan olaganüstü bir rejimle yönetilmeye baslandi. 1938 Eylül’üne gelindiginde toplu direnis bastirilmis, bütün Dersim TC hükümeti tarafindan 10 yil için (1938-48) “Yasak Bölge“ ilan edilmistir.
Bu 10 yillik programa dördüncü harekat denebilir Bu zaman zarfinda yogun bir Türklestirme programi uygulanir. Resmi agizlar Dersim meselesinin bittigini ilan ederse de daglara siginanlarin olusturdugu gerilla birimlerinin (yerel dilde Qol) mücadelesi 1946 affina dek sürer.
1923-46, Dogu’nun kolonilestirilmesi, elkonan zenginliklerinin Bati’ya tasinarak 1950‘lerden itibarenki sinai gelisme için ilkel sermaye birikiminin saglandigi dönemidir. Türk devletinin temelleri de bu ayni süreçte atildi.
Tanzimat döneminde baslatilan ve 1930‘lu yillarda sürdürülen Dersim Raporlari serisinde TC devletinin Dersim’i sömürgelestirme, Türklestirme ve dagitma politikasi açikça görülebilir.
Örnegin 1930‘larin basinda hazirlanmis bir raporda (Büyük Erkani Harp Reisi’nin Mütalaalari) Dersim’de “Yüksek idare memurlarina adeta koloni idarelerindeki selahiyet verilmeli“, “Dersim evvela koloni (sömürge) gibi nazari itibara alinmali“ (akt. Dersim, T.C. Dahiliye vekaleti Jandarma Umum Kumandanligi, s. 218-19) seklinde ifadelere rastlanmaktadir.
1923-46 arasinda isgal ve siyasi ilhak, 1950 sonrasinda ise ekonomik ilhak gerçeklestirildi. Böylece Dersim ve Kürdistan zor yoluyla TC yönetimi ve pazarina entegre edildiler.
Tunceli Kanunu, Genel Valilik, Yasak Bölge uygulamalarinin 1948/49‘larda artik sona erdigi düsünülürse de, isgal (isgalin kendisi zor ve terördür) ve baska biçimler altinda olaganüstü rejim biçimi halen devam etmektedir. Dersimli yaklasik yetmis yildir su ya da bu biçim altinda askeri-fasizan olaganüstü rejimlerle yönetilmektedir.
Son olarak bir noktaya daha isaret etmeliyim.
Dersim’de karsi karsiya gelenler vahsi kapitalist ve sömürgeci bir uygarlik ile Morgan’in deyisiyle Eski Toplum (Komünal Toplum)’du. Dersim’in yakin çevresi bir derebeylik rejimi ile kusatilmisti. Bu dogru. Ama iç kesimlerde, yani eski ve esas Dersim’de, asker, polis, yasa, mahkeme tanimayan, kisaca devlet nedir bilmeyen bir sosyal örgütlenme mevcuttu. Toplumun hücresi yerel dilde ezvete adi verilen Dersim gensiydi. Yönetim biçimi, degerleri, hukuku tamamen farkliydi. 1938’de bir soykirimla sona erdirilen cemi, cemaati, kendine özgü hukuku ile bu Dersim Komünü’ydü. Baska deyisle bir ilkel demokrasi ya da sosyalizmdi. Yikilan Dersim gensi ve ona dayali Dersim Komünü’nün incelenmesi önemli bir konudur. simdilik diyecegim, sonraki Dersimli kusaklarin kitlesel halde sosyalizme yönelisinde Türk Solu’ndan önce, kendileri farkinda olmasalar bile içinden çiktiklari bu toplumun, önceki kusaklar tarafindan kendilerine aktarilan gelenegin önemli rol oynadigidir.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://forumydy.yetkinforum.com
FiraT_58
Admin
Admin
FiraT_58


Erkek Mesaj Sayısı : 372
Yaş : 31
Nerden : İZMİR
Kayıt tarihi : 06/12/08


Başarı Puanı Başarı Puanı:
Dersim isyan Tarihi Imgleft100/47Dersim isyan Tarihi Emptybarbleue  (100/47)

Dersim isyan Tarihi Empty
MesajKonu: Geri: Dersim isyan Tarihi   Dersim isyan Tarihi EmptyCuma Şub. 27, 2009 2:20 pm

1937-38 KATLiAMININ KRONOLOJiSi
25 Aralik 1935
Tunceli Kanunu çikarildi ve Dersim adi Tunceli olarak degistirildi.
6 Ocak 1936
Elazig merkezli Dördüncü Genel Valilik kuruldu ve basina sömürge valisi yetkileriyle General Abdullah Alpdogan atandi. Dersim’de stratejik merkezlerde kisla ve karakol insaasina baslandi. Ardindan gelen karakol baskinlarinin nedeni isgal ve soykirim hazirliklarini önlemekti.

1937 YILI OLAYLARI (iSMET iNÖNÜ'NÜN BAsBAKANLIgI DÖNEMi
20/22 Mart 1937 (Kahmut Olayi)
1936‘da baslatilip kis nedeniyle ara verilen kisla-karakol insaasi 1937 Mart’inda devam ettirilince, kesintiye ugrayan direnis de Karakol baskinlari tarzinda yeniden basladi. S. Riza’nin köyü ve çevresi bombalandi. Türk askeri kaynaklari ve Dersim’in hafizasinin kaydettigi 1937 yilinin ilk olayi 20-21 veya 21-22 Mart 1937 gecesi saat 11‘de Pah-Kahmut bucaklarini baglayan Harçik Suyu üzerindeki tahta köprünün Demenanlilar ve Haydaranlilar tarafindan yakilmasi ve civardaki karakola baskindir. Nasit Ulug’a göre Dersimli büyük eylemleri genellikle 22 Mart sabahi baslatir, çünkü bu tarih günese tapilan devirlerden kalma bir inanç geregi kutsaldir, ilkbaharin da baslangicidir. Onun sözünü ettigi Dersim takvimindeki Newe Marti olmalidir.
26-27 Mart veya 26 Nisan 1937
Seyit Riza’nin oglu Bira ibrahim (Bava), babasi adina askeri harekatin durdurulmasini talep etmek üzere gittigi Hozat dönüsünde Kirgan köyü Dest’te misafir oldugu evde uyurken öldürülür. M. Nuri, bu siyasi cinayeti Alpdogan’in adami Binbasi sevket’in adamlarinin örgütledigini yazar.
Asagidaki misralar bu cinayet üzerine yapilan bir Dersim agitindan alinmadir:
Ax Babo Babo
Kamo merdena tore sabo
Mi va yane Bavaye mi sono Hozate vesaye
Mare ceno pilina na Kirmanci
S. Riza, misilleme olarak Kirgan asiretinin merkezi Sin bucagini ve karakolunu basar. Ordu, Kirgan asireti esliginde saldiriya geçer. Böylece S. Riza ve asireti ile Bahtiyar asireti de baslamis bulunan çatismalara katilirlar. Çatismalar fiilen toplu bir direnise dönüsür. Asiretler arasinda genel bir birlik kurulamaz. Sadece Yukari Abbas, Bahtiyar, Ferhad, Karabal, Yusufan, Demenan ve Haydaranlar’dan olusan toplam 7 kadar asiret kendi aralarinda direnis için ittifak kurup Halvori-Vank civarinda yemin ederler ve topluca direnise geçerler. Alpdogan, asiretler arasinda birlesmeleri engellemek, direnis karari alan S. Riza liderligindeki yedi asireti tecrit etmek için çabalar. Bu amaçla söylentisi dolasan bosaltma ve sürgün kararini yalanlamaya, sakli tutmaya özen gösterir. Ajanlari dolayimiyla asiretlerarasi kavgalari körükler, direnisin önderlerini ortadan kaldirmak için çalisir. S. Riza ile bir toprak meselesi yüzünden anslasmazligi bulunan yegeni Rehberi ve çetesini kendisiyle isbirligine ikna edip kullanir. Rehber, verilen görevleri yerine getirdikten sonra onu da öldürtür.
Nisan 1937
Askeri birliklere baskinlar. Direnis sürüyor.
1-3 Mayis
Mazgirt’e ve Mazgirt Köprüsü’ndeki birliklere saldiri. Sabiha Gökçe’nin de katildigi 15 uçaklik bir filo Zel, Kirmizi Dag, Yukari Bor (Keçizeken) çevrelerini bombalar.
8 Mayis
Genelkurmay, Dördüncü Genel Valilige 8 Mayis’ta genel tenkili (Bor/Kirmizi Dag-Sin-Karaoglan hattina ulasacak hücüm harekatini) baslatmasi emrini iletir.
19 Mayis
Yukardaki emir üzerine 25. Alay Kirmizi Dag zirvesini bir saldiriyla isgal eder, tespit edilen Nazimiye-Kirmizi Dag-Sin-Karaoglan hattina ulasir. Bu saldiri için 19 Mayis gününün seçilmis olmasi dikkat çekmektedir. Bu saldirinin basarisi Yusufanlilar‘in ittifak yeminini bozup direnmeyislerine, dahasi orduya destek olmalarina baglanmaktadir. Bu ani ilerleme savas alanindaki sivil halkin Kalan ve Kutu derelerindeki siginaklara yerlestirilmesine neden olur. Asiretlerin çogu tarafsiz, bir bölümü devletten yanadir. Direnenler küçük bir azinliktir. Üstelik ittifakçilarin bir bölümü saf degismistir.
26 Mayis
Bahtiyar köylerine ordu baskini ve bu bölgede önceden bosaltildigi görülen Resikan, Gözerek, Varuslar, Çökerek ve Çat köylerinin yakilmasi.
Mayis Sonu ve Haziran Basi
Haydaran, Demenan ve Yusufanlilar’dan bazilari teslim olur.
18 Haziran
Basbakan inönü Elazig’a gelerek sürmekte olan harekati görüsür.
22 Haziran
Ordu birlikleri Zel, Bokir, Sincik, Aziz Abdal daglarini isgal ederler. Dersimli her dag zirvesi, her bir vadi için, kisacasi ülkesinin her karis topragi için çetin bir direnis sergilerse de isgal ordusunun 19 Mayis’ta ulastigi hatti daha da içerilere (kuzeye) tasimasini engelleyemez. Direnisçi köyler yakilir, sürülere elkonulur.
Haziran veya Temmuz
Asker Tujik Dagi’ni isgal eder. Bu dagin etegindeki iksor Vadisi’nde siginaklarda bulunan çogu kadin ve çocuk sivil halktan binlerce kisiyi imhaeder. Magaralarin girisi betonla kapatilarak veya agzinda ates yakip içine bogucu duman verilerek binlerce sivil yokedilir. Bu sirada can havliyle disari firlayanlar vurulur. Kisacasi iksor vadisinde tam bir katliam olur.
9 Temmuz 1937
Dersim ulusal hareketinin S. Riza’dan sonraki en önemli önderi Aliser, esi Zarife’yle birlikte Rehber ve çetesi tarafindan öldürülür. Sekiz-dokuz kisilik bu çeteye Hide Pirço (Pirço’nun oglu Hidir) da katilir. Aliser ve esinin kesik baslari Elazig’daki “Dersim Fatihi“ Abdullah Alpdogan‘a yollanir.
17-18 Agustos
Bahtiyar mintikasinda (Tokmakbaba-Titenik-Sarioglan üçgeninde) çetin çarpismalar. S. Riza’nin ikinci esi, büyük oglu seyh Hasan, üç torunu ve bin kisilik kuvveti bu çarpismada katledilirler. Bazi kaynaklar bu çatismalarin Koçan mintikasinda yasandigini söylerse de bu dogru görünmüyor.
28 Agustos
Bu siralarda direnise S. Riza ve Sahan önderlik etmekteydiler. S. Riza Bahtiyarlilar arasinda bulunuyordu. Direnisçi 6 asiret reisinden yakalanmamis olan sadece bu ikiliydi ve Alpdogan onlarin pesindeydi. 28 Agustos günü direnisin önemli bir önderi olan Bahtiyarli Sahan, General Alpdogan tarafindan satin alinan üvey kardesi Pirço oglu Hidir tarafindan uyurken öldürülür. Gövdesinden ayrilan basi Hozat’taki Türk kumandanina teslim edilir. Rehber’in çetesinden olan hain Hidir, Hozat dönüsünde Sahan’in kardesi veya amcasioglu tarafindan öldürülür.
Asagidaki misralar Sahan üzerine olan Dersim agitindan alinmadir.
Ule biye biye
Lemine biye
Sahan Agae mi ke merdo nemerdo (siyo nesiyo)
sikiyo tilsime Kirmanciye
Bu agit olaylarin seyrini dogru ifade etmektedir. Çünkü Bahtiyar direnisinin kirilmasi (ardindan Bahtiyar kirimi yapilir) anlamina gelen Sahan’in öldürülüsü, gerçekten de Dersim direnisinin sonu olur. Sag kalan Bahtiyar direnisçileri S. Riza’nin asireti Yukari Abbas kuvvetlerine katilirlar. Fakat Sahan öldürülünce yalniz kalan Seyit Riza, direnise çagirdigi tarafsiz asiretlerden bir sey çikmayinca çok geçmeden yakalanir ya da bir versiyona göre teslim olur.
5-13/15 Eylül
S. Riza Erzincan’a giderken veya gittiginde yakalanir. Bir söylentiye göre yakalandiginda komsu illere kaçmaya çalisiyordu. Bir digerine göre kaçma girisimi yoktur. Kendi karariyla Erzincan jandarmasina teslim olmustur. Bir baska yoruma göre Erzincan valisi araciligiyla görüsmeye çagrildigi Erzincan’da beraberindekilerle birlikte tutuklanir. Bazi yaslilara göre gittigi Pülümür yöresinde ihbar edilip yakalatilmis ya da bu ihbar üzerine gidip teslim olmustur. Kaynaklarda Eylül’ün 5‘inde veya 10‘unda yakalandigi yazilidir. Seyit Riza’nin yakalandigi haberini 13-14-15 Eylül tarihli Tan, Kurun, Ulus gibi gazeteler vermektedir. Yakalanisina iliskin ilk haber 13 Eylül tarihli gazetelerde çikar. Türk basini ve yetkilileri ondan “Dersim’in en ileri ve son sergerdesi“ diye sözederler. Seyit Riza’nin yakalanmasi üzerine Mustafa Kemal, ismet inönü, içisleri Bakani sükrü Kaya ve 3. Ordu Müfettisi Kazim Orbay Abdullah Alpdogan’a bu basarisi nedeniyle kutlama mesajlari gönderir, bunu Alpdogan’in tarihi bir basarisi olarak tanimlarlar.
Ekim ayi ortalari
S. Riza Erzincan’dan Elazig’a götürülüp orda toplanmis bulunan diger Dersimli esirlerle birlikte (toplam 58 kisi olduklari anlasiliyor) askeri mahkemede Dersim’i isyana tesvikten ve bu isyana katilmaktan dolayi yargilanir.
15 Kasim
Ekim ayi ortasinda baslayan sözde yargilama 15 Kasim’da biter. 14 kisi beraat eder. Seyit Riza da dahil 7 kisi idama, 37 kisi agir hapis cezalarina mahkum edilir. 15 Kasim’da Seyit Riza (1860/62-1937) ve diger alti kisi Elazig Bugday Meydani’nda safakla birlikte infaz edilirler. Bu alti kisi, S. Riza’nin oglu Resik Hüseyin, Kamer Aga’nin oglu Yusufanli Findik, seyhan reisi Use Seydi, Demenan reisi Cebrail veya oglu, Kuresanli Hasan ve Haydaranli Kamer Aga’dirlar. Seyit Riza’yi bizzat götüren ve infazlari izleyen ihsan Sabri Çaglayangil’in aktardigina göre Seyit Riza’nin son sözleri sunlardi:
Ewlade Kerbelayme
Be xetayme
Ayivo, zilmo, cinayeto.
Kente girmeye cesaret edemeyen Mustafa Kemal, bu sirada Elazig garinda infazlarin bitmesini beklemektedir.
Bu idamlarala birlikte 1937 yili direnisi sona erer.
Zamanin Basbakani ismet inönü (iso Ker), Seyit Riza ve beraberindekilerin idami üzerine verdigi demeçte, “Dersim meselesini ortadan kaldirdik...Dersim müskilesinden kurtulduk“ derken, Cumhuriyet gazetesi basyazari Yunus Nadi, “Tarihe Gömülen Dersim’e Dair“ baslikli 18 Kasim 1937 tarihli yazisinda, “Senelerden beri adina Dersim denilen mesele tarihin ummanina katilmis ve ebeddiyen ölmüstür“ demektedir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://forumydy.yetkinforum.com
FiraT_58
Admin
Admin
FiraT_58


Erkek Mesaj Sayısı : 372
Yaş : 31
Nerden : İZMİR
Kayıt tarihi : 06/12/08


Başarı Puanı Başarı Puanı:
Dersim isyan Tarihi Imgleft100/47Dersim isyan Tarihi Emptybarbleue  (100/47)

Dersim isyan Tarihi Empty
MesajKonu: Geri: Dersim isyan Tarihi   Dersim isyan Tarihi EmptyCuma Şub. 27, 2009 2:20 pm

1938 YILI OLAYLARI (CELAL BAYAR'IN BAsBAKANLIgI DÖNEMi)
2 Ocak
Dördüncü Genel Valiligin Munzur-Merho-Mercan dereleri arasindaki bölgeyi ve Kalan Deresi havzasini bosaltma karari ve bu karari uygulama girisimi. Bunun üzerine Ovacik’tan gelen yedi jandarma devletin o tarihe kadar gizli tutulan asil amacini ve 1937 direnisine katilmamis olmakla yaptiklari vahim yanlisi yeni farkeden Kör Abbas, Keçel ve Bal asiretlerinden direnisçiler tarafindan Mansul Usagi Köyü’nde öldürülürler. Ardindan Mercan Karakolu basilir. Bu sirada iki asker daha öldürülür. 1938 Ocaginin basinda siranin kendilerine geldigini anlayan adi geçen bölge asiretleri ittifak halinde direnme karari alirlar. “Askeri içimize sokmayalim, silahlanalim, ittifak yapmazsak hepimizi tek tek kiracaklar“ diyerek direnise geçerler. 1937‘deki Kahmut Köprüsü baskini nasil kasitli olarak birinci askeri harekatin sebebi gibi gösterildiyse, Mansul Usagi Olayi da bazi kaynaklar tarafindan 1938‘deki ikinci harekatin nedeni gibi sunulmaya çalisildi. Her iki olay da TC ordusu tarafindan birer bahane gibi kullanildilar. 1938‘deki ikinci harekat çevre illerden ordularin aktarilmasi ve diger hazirliklar nedeniyle, daha da önemlisi dis dünyanin tepkisini çekmeyecek daha uygun bir firsatin kollanmasi sebebiyle ancak 11-12 Haziran’da baslar.
11-12 Haziran
ikinci harekatin (1938 harekati) baslangici. Her taraftan Dersim’e giren TC ordulari Kalan-Merho-Mercan vadilerindeki halki bosaltmayi amaçlar. Burasi, Buyer Bava-Mahmunut Gedigi-Birman Gedigi-Keller Komu-Katir Tepe-Koçgölbasi-Badikan-Karasakal noktalari arasindaki bölgedir. Yani Munzur-Mercan daglarinin hemen dibindeki iç Dersim’in en kuzey bölgesidir. Zel ve Kirmizi daglar hattinin kuzeyi de harekatin kapsamina alinir. Kisacasi 38 harekatinin asil hedefi Asil/Eski Dersim‘dir, Kalman Ocagi’dir. Böylece yerinden yurdundan edilmek istenen iç Dersimli bir ölüm dirim savasina girisir.
19-22 Haziran
Bosaltilmak istenen diger bölge Ali Bogazi ve çevresidir. 19-22 haziran günlerinde bu bölgede oturan Koçan grubu asiretleri (Koç, sam, Resik) de direnise geçerler. 19 Haziran’da Amutka Karakolu kusatilir ve çevredeki Türk birliklerine saldirilir. Çarpismalar 22 Haziran’a dek sürer. 22 Haziran’da Koçan asiretleri Ali Bogazi’na siginmak zorunda kalirlar. Uçak filolari Ali Bogazi’na bomba yagdirir.
Ali Bogazi’ndaki çarpismalarla iliskili bir Dersim deyisinde söyle denir:
Torne Merwani koto zide ma
Hawt bedelo fetelino az ve aze ma dima
Ma ve Mervan’ra jüvini kerdo Ali Bogaji
Biraene perode ma perodime
Hefe huye hawt bedeli bijerime
Bu deyiste Dersim hududu Kizilbasligin hududu olarak tarif edilir. Sivas ve Erzurum da Dersim’e dahil gösterilir. Dersim’in devletle kavgasi kusaktan kusaga süren bir kavga olarak, Kerbala’nin devami ve Yezit’le kavga gibi tarif edilmektedir.
Kureysanlilar’in seyhan kabilesi ile Yukari Abbas asireti Koçanlilar’i desteklemek için direnise geçerler. Böylece direnis dogusu ve batisiyla tüm Dersim’e yayilir.
24-30 Haziran
24 Haziran günü iç Dersim’deki Dolu Baba (Tujik) isgal edilir. Ordunun köylerini atese verip halkini bosaltmaya çalistigi Kirgat, Boduk, Midrik, Mitgel, Hotar, Ariki, Tenkali, Meras, Keçeler köyleri ve Hikü mezrasinin silahsiz sivil halki balta ve kürege sarilir. Baltali kürekli bu muharebe 28 Haziran’da kanla bastirilir. 29 Haziran’da Karasakal zirvesi isgal edilir. Resat Halli’nin verdigi rakkama göre 11-12 Haziran’dan 29 Haziran’a kadar tam 60 köy bosaltilir ve yakilir. Köyler ve ormanlar atese verilir, hayvanlari dahil halkin nesi varsa “ganimet“ (ganimet, düsmandan ele geçirilen mala denir) olarak gaspedilir, sivil halk ve direnisçiler kursuna dizilmek veya batiya sürülmek üzere “esir“ (düsmanin ele geçirdigi insanlar) edilip belirli noktalarda toplanir.
Basbakan Celal Bayar, 29-30 Haziran 38‘de TBMM’de yaptigi konusmada “ordularimiz pek yakin zamanda...Dersim mintikasinin sakinlerini tamamen kaldiracak ve bu meseleyi esasindan kesecektir“ der.
Çukur agitindan bir parça söyledir:
Celal Bayar amo
Esmu mare meymano
Non sola ma neweno
Made xayin niadano
Vano zere mi terseno
Zalim az mara neverdano
Kerdime top berdime vere Kerte Mazgerdi
Ardi verva ma axir makiney qurmis kerdi
Temmuz
2 Temmuz‘da asker Ahpanos, iksor ve Tujik dagina hücum eder. Çetin bir muharebenin sonucunda Tujik zirvesi isgal edilir. Kaçis yollari kapatilip bir uçak filosu esliginde tek çikis yolu olarak kasitli sekilde açik birakilan Kalan Deresi’nde kirim yapilir. Devletin “haydut“ diye sözettigi 3 direnisçi kendilerini uçurumdan atarlar. 14-16 Temmuz’da Kalan ve Demenan direnisçilerinin imhasina çalisilir. Magaralar ayri ayri abluka edilir. Kalan Deresi ve Demenan mintikasi kasip kavrulur. Ardindan iç Dersim’de 1938‘deki zorlu muharebelerin agitlara konu olan en ünlüsü, Laç Deresi (Dere Laçinu) muharebesi olur. Laç Vadisi’ndeki çarpismalarin en siddetlisi 19-24 Temmuz günleri arasinda yeralir. Dersim’in en namli silahsörleri Laç’ta birlikte dövüsür ve yarim asirdan çoktur dilden dile dolasan bir destan yaratirlar.
De halo halo
Hale ma yamano
Ordiye Tirki gurlax amo
Dorme ma qapano
Pirode bira pirode
Na qewxa asiro niya
Mereve Dersimi (Kirmanciye) u zalimona Tirkano
TC ordusunun hedefi direnisin son siginagi olan Laç Deresi’ni ele geçirmekti. Üç dört koldan kusatilan Laç Deresi inatla direnir. Sonunda direnis kirilirsa da sade halk arasinda direnisçilerin intikamlarini fazlasiyla aldiklari inanci yaygindir: “Ma hefe xo quret, hefe tayine ki serra quret“.
Halk, direnisçilerin tüfeklerinin arkasinda yigitçe düstükleri için onur duymaktadir: Mordem uyo ke pe tifonge hode bimiro!
Direnis kirildiktan sonra vadinin tabanindaki magaralar ve kayaliklar kusatilir. Top ve makinali atesi ve tahrip kaliplari atilarak bu magaralar içindekilerle birlikte imha edilir. Disari firlayanlar vahsice öldürülür. Kimisi kendisini Munzur Suyu‘na atarak intihar eder. 19-24 Temmuz arasindaki çarpismalarda Laç’ta 216 direnisçi katledilir. Kirik Magara’da dinamitle imha edilmekten korkan ve R. Halli’ya göre aralarinda Demenan’in en önemli kolbasilarindan Hese Gewe ile Demenan reisi Cebrail Aga’nin oglu Hüseyin’in de bulundugu 42 direnisçi teslim olur.
Ardindan 27-30 Temmuz günleri arasinda Mameki ve Erzincan tugaylari ile Haydaran bölgesine yönelinir. Vartinik, Göldagi, Zel Dagi, Hengirvan, Zagge, Asagi Rabat, Kutu Deresi girisi, Kerenko, Karasakal ve Buyer Bava’yi kapsayan tüm bölge kusatilir.
1-10 Agustos
Kusatilan Haydaran bölgesindeki tüm direnisçiler magaralarda sikistirilir. 100‘den çok direnisçi öldürülür. 2-3 Agustos’ta magara ve kaya kovuklari aranir. Çok sayida direnisçi ve hayvan imha edilir. Hayvanlar ve esyalar müsadere edilir. Direnisçi köyler yakilir.
Ardindan sira genel bir taramaya gelir.
10-31 Agustos (“Üçüncü Askeri Harekat“)
Bu harekat toplama, toplu halde kursuna dizme ve 1931‘de içisleri Bakani sükrü Kaya’nin raporunda planlanan Batiya toplu sürgünün hayata geçirilis safhasidir. Bu tarihler arasinda Dersim’in her tarafinda ayni anda baslatilan ve amaci “girilmemis hiç bir yer birakmamak“ olan genel bir operasyon yapilarak ‘yasak bölgeler‘in içinden ve disindan en az 5-7 bin kisinin (asiret reisleri, kolbasilar, seyitler ve aileleri) bati illerine nakli ve iskani baslatilir. Dördüncü Genel Müfettisligin önerisi ve içisleri Bakani’nin onayi ile yerlesime yasaklanan, sürgün ve iskani kararlastirilan bölgeler iki adettir: 1-Kutudere-Kirmizidag-Haçilidere hattindan Mercan daglari etegindeki Karacakale’ye kadarki bölge, 2-Ali Bogazi ve çevresi, yani Koçan bölgesi.
Bu sirada her yanda terör estirilir. 12 Agustos’ta bir uçak filosu Ali Bogazi’ni bombalar. 13 Agustos’ta Kirmizi Dag çevresindeki çatismalarda 300 direnisçi öldürülür. Ayni gün Ali Bogazi ve Tagar Deresi tabanindaki harekatta komlar yakilir, hayvan sürüleri gaspedilir. 14 Agustos’ta 83 Demenanli ve Haydaranli direnisçi öldürülür. 15 Agustos’ta Laç Deresi tabaninda yeni bir tarama yapilarak 281 Demenanli ve Haydaranli öldürülür. Batiya nakledilmek üzere toplanan Yusufanlilar’in 149‘u imha edilir. 15 Agustos’ta Zimeq ve çevresinde çok sayida direnisçi (“asi“) imha edilip köyleri yakilir. Batiya sürülmek üzere insan avina çikan 41. Tümen Dest yöresindeki köylerde direnisle karsilasir. Direndikleri ve direnisçilere yataklik ettikleri gerekçesiyle Zimek/Zimbik, Xeç, Kirnik ve Bornak köylerinden 395 kisi öldürülür. sixmamed asiretinin merkezi Hiç (Xeçe) köyüne bir gece baskini yapilarak top-mitralyöz atesi ve süngüyle toplu kirim yapilir. Hiç ve Zimek toplu kirimi iste bu sirada, 15 Agustos günü yapilmistir. Yine 15 Agustos günü Çukur ve Pah civarindaki taramada çok sayida Haydaranli imha edilir. 31 Agustos’ta yeni bir tarama hareketiyle esir edilmis olan binlerce kisi kafileler halinde Batida saptanan yerlere sevkedilirler. Hozat’a getirilen Karaca seyitleri ve halki makinali tüfeklerle katledilir. Sanirim Sari Saltikli Seyit Seyfi Dede de bu olayda öldürülür. Böylece 31 Agustos’ta askeri harekat tamamlanir.

Toplu Kirimlarin Yapildigi Mevkiler
Bu konuda halktan duyduklarimiz ve kaynaklardan ögrendiklerimiz var.
Asagida toplu kursuna dizme olaylarinin yeraldigi söylenen bazi mevkilerin adlarini veriyorum. Bu yerlerin adlari C. Yildiz'in Dersim Dile Geldi kitabinda kendileriyle söylesi yapilan taniklarin anlatimlarinda da geçmektedir.
Bu bilgilerin bir bölümünde eksiklikler, hatta yanlisliklar olmasi mümkündür. Bu konularda bilgi sahibi olanlar, varsa yanlislari düzeltsin, eksiklikleri tamamlasinlar. Bildikleri baska mevkileri de kaynak göstererek listeye eklesinler. Mevkilerin tarifinde elden geldigince netlik ve kesinlik aramak zorundayiz.
Ali Bogazi
Hozat Kislasi Civari
Lolan Taneri
Zimek Köyü
Sin
Inciga
Heç Köyü (Xeçe, Hopik mevkii)
Çemisgezek altindaki dere
Tekke Köyü
Siçan Gedigi
Çelemuru Deresi (Agdatlilar taranir)
Pertek
Laç Deresi
Muhundu
Çukur Köyü
Pah
Kalosan Deresi

TANIKLAR KONUsUYOR
SOYKIRIMIN TANIKLARI VE ANLATTIKLARI
1- Demenanli Xecê (Qême Civê Qej’in kizi)
2- siganli Hido
3- Abbasanli ve Agdatli Zeyniko (Seyit Riza’nin torunu)
4- Kirganli Gido
5- Koçanli Zabit (Koçanli Kopo’nun oglu)
6- Koçanli Mile Hesen
7- Ema Lengê
8- Demenanli Sengal Xatun
ilk alti ismin anlattiklari için bk. C. Yildiz, Dersim Dile Geldi.
Yedinci tanigin anlattiklari için bk. H. Yildirim, Ema Lenge.
Sekizinci tanigin anlattiklari ismail Kiliç tarafindan foruma asilmis bulunuyor.
Adi geçen taniklarin anlattiklari özetlenip Soykirim Dosyasinin ilgili bölümüne konulmalidir.
Herkes bildigini kaynak vererek bu listeye eklesin. Mümkünse öykülerini de özetleyip foruma tasisin.
Selam ve sevgiler


Gelin Dersim Soykirimi’ni mahkemeye tasiyalim.
Ülkesine, halkina, katledilen kusaklara karsi sorumluluk duygusu tasiyan herkesi bu davayi sahiplenmeye çagiriyorum.
Bu bir ulusal davadir.
Biz yasayan kusaklar da bu faciadan dolayi bir sekilde yaraliyiz.
Bu yara kusaktan kusaga tasinarak iyilesmez.
Sonuç ne olursa olsun, sirf tarihe not düsmek veya vicdanen rahatlamak için bile olsa, Dersim soykirimi mahkemeye tasinmak zorundadir.
Gelin bunu hep birlikte üstlenelim. Daha fazla gecikmeden hazirlik görelim.
Bunun bir parçasi olarak ihtiyaç duyulan kanitlari ve verileri bu forumda biraraya getirip soykirim dosyasini birlikte hazirlayabiliriz.
Bu görevin altindan ancak hep birlikte kalkariz.
Bir baslangiç olarak asagidaki konularda kim ne biliyorsa bu forumda kaynak vererek açiklamali, elinde veya arsivinde ne varsa ortaya koymali, kendi katkisini gecikmeden yapmalidir.

1) Soykirima iliskin Belgeler
2) Diger Kanitlar
Taniklar Konusuyor
(Soykirim taniklari ve öyküleri)
Toplu Mezarlarin Yerleri
Fotograflar
TC Devletinin Olaya Bakisi ve Gelismeleri Sunus sekli
(Dönemin Türk basininda yazilanlar, Meclis konusmalari ve tutanaklari, vd)
Dönemin dünya basininin/medyasinin olaya bakisi ve tepkisi

3) Rakamlarin Diliyle Soykirimin Boyutlari
-Katledilenlerin sayisi
(cinsiyeti, yasi, adi, asireti, öldürüldügü yer ve tarih)
-Yaralilarin sayisi
(cinsiyeti, yasi, adi, asireti, yaralandigi yer/olay ve tarih)
Esir edilenlerin sayisi
(cinsiyeti, yasi, adi, asireti, esir edildigi yer ve tarih)
Kayiplar
(cinsiyeti, yasi, adi, asireti)
Sürgün Edilenler
(sayilari, adlari, asiretleri)
idam Edilenler
(adlari, asiretleri, yaslari)
Yakilan/Yikilan Köyler, Evler, Tarlalar
Elkonan Ya Da imha Edilen Hayvan Varligi
Ülkenin tarih ve kültür mirasina ve dogasina verilen zarar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://forumydy.yetkinforum.com
 
Dersim isyan Tarihi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Türk Demokrasi Tarihi yada Darbeler Tarihi
» Olusum Tarihi
» Küba Devrim Tarihi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Yolumuz Devrim Yolu :: Devrim Ve Sosyalizm :: Türkiye Devrim Tarihi-
Buraya geçin: