Yolumuz Devrim Yolu
Forumumuzdan daha iyi faydalanmak için ve bizlere destek olmak için lütfen üye olunuz..
Yolumuz Devrim Yolu
Forumumuzdan daha iyi faydalanmak için ve bizlere destek olmak için lütfen üye olunuz..
Yolumuz Devrim Yolu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaPortalLatest imagesKayıt OlGiriş yapZiyaretçi Defteri
Similar topics

     

     Estonya da Kapitalizme dönüs

    Aşağa gitmek 
    YazarMesaj
    FiraT_58
    Admin
    Admin
    FiraT_58


    Erkek Mesaj Sayısı : 372
    Yaş : 31
    Nerden : İZMİR
    Kayıt tarihi : 06/12/08


    Başarı Puanı Başarı Puanı:
    Estonya da Kapitalizme dönüs Imgleft100/47Estonya da Kapitalizme dönüs Emptybarbleue  (100/47)

    Estonya da Kapitalizme dönüs Empty
    MesajKonu: Estonya da Kapitalizme dönüs   Estonya da Kapitalizme dönüs EmptySalı Mart 17, 2009 10:24 pm

    (Estonya Komünist Partisi‘nden Yuri Mishin‘in Atina’daki toplantıya yaptığı “Sosyalizm yaşayabileceğiri göstermiştir” başlıklı sunuşundan özet)

    … 1999′da Estonya’nın nüfusu 1,372,000 kişiydi. 1989′dan itibaren ülkeyi terk edenler, ölen veya doğamayanların sonucu olarak nüfus fiilen 200,000 kişi azaldı. 1989′da Estonya’da 4 yaşından büyük aşağı yukarı 122,000 çocuk vardı, 2005′te ise sadece 61,000 çocuk vardır. Küresel tekeller geleneksel eğitim sistemlerini tahrip ediyorlar. Daha az eğitimli insan daha kolay güdülür. Günümüzde yüksek eğitime ancak zenginler erişebiliyor. Bu süreç aynen devam etmektedir.

    … 20. yy’ın 90′larında uluslararası durum, daha önce SSCB’nin bir karşı denge oluşturduğu koşullarda bağımsız bir siyaset izleyebilen farklı ülkeleri bir süpergüç olarak ABD’nin boyunduruğu altına alma tutkusuyla karakterize olmuştur. SSCB’nin parçalanmasıyla Estonya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin sosyalist kazanımlarının kaybedilmesi, halk karşıtı güçlerin tutkularını ve sermayenin konumlarını kuvvetlendirmiştir.

    Buna uluslararası komünist hareketin zayıflamasını ve Neo-Nazi ve Siyonist gerici çevrelerin yeniden hayat bulmasını getiren vahşi bir anti-komünizmin güçlenmesini de eklemek gerekir. Kısa zaman önce, üçüncü kez SS birlikleri için anıt dikildi ve hükümet anıtın yapılması için para sağladı (bu konuda bkz. Estonya’da Nazizm Utancı, Stalin Arşivi, 20 Mart 2006)

    Estonya yabancı sermayeye giderek daha bağımlı hale geliyor, muazzam dış borç var ve halkın çoğunluğunun iradesine karşıt olarak AB’ye ve NATO’ya katılmaya çalışıyor…

    Yurtdışından desteklenen çevreler ve Estonya Komünist Partisi’nin işçi sınıfının çıkarlarına ihanet eden eski liderliğinin bir kısmı, bugün anti-sovyetizmi ve anti-komünizmi yayanlar ve mitsel bir ekonomik ve politik bağımsızlık sloganı altında, sosyalist mülkiyeti ele geçirip zenginleşenler ve acımasız bir kapitalist sömürü uygulayanlar işte bunlardır.

    İlan edilen “özgürlük” sloganı yalnızca şu anlama geliyor: bundan böyle, Devlet çalışan halkın çıkarlarını savunmayacak; yani toplumun içinde bulunduğu krizden herkes kendi başına ve kendi çabalarıyla çıkmaya çalışacak. Yük herkesten çok işçi sınıfının sırtına yüklendi; büyük işletmeler kapandı, işsizlik işçileri, başta mavi yakalılar olmak üzere ve özellikle de kadınları etkiliyor: Sovyet Anayasasının sağladığı sosyal güvenceler ortadan kaldırıldı. Büyük emekler ve fedakarlıklarla yaratılan geniş ve zengin makineleşmiş tarım tahrip edildi. Köylüler doğal tarıma geri dönmek ya da gündelikçileşmeye mahkum edildiler. Yeni fiziksel ve tinsel varlıklar yaratmak yerine hızlı kazanç elde etmek için vahşi satışlar alışkanlık haline geldi. Bunun sonucunda, emekçi sınıfın ve aydınların geniş kesimlerinin diskalifikasyonu ve tasfiyesi hız kazandı.

    Estonya toplumunda, üç temel çelişki oluştu: iktidardaki Amerikan-yanlısı elitle nüfusun geniş kesimleri arasında; ekonomik ve politik kontrolünü sağlamlaştıran spekülasyoncu “burjuvazi”yle çalışan yığınlar arasında; iktidardaki şovenist güçlerle, Ruslar ve aralarında Estonyalıların da bulunduğu diğer Rusça konuşan nüfus kesim arasında.

    Egemen güçler aşağılık politikalarını kitlelerin hoşnutsuzluğunu Estonya’daki Rus nüfusuna karşı yönelten şovenist sloganlar altında yürütüyorlar. Bu amaçla Estonya’nın yerli olmayan halkını ülkeyi terk etmeye zorlayan ve kalanları ise, vatandaşlık, dil ve eğitim konusunda özellikle Rusları toplumun en aşağı kesimi haline getiren katı yasalarla baskı altına alan koşulları yarattılar. Baltık ülkelerin Avrupa Komisyonu ve NATO’ya alınması sırasında, Avrupa ve ABD, Latvia ve Estonya’nın burjuva rejimlerinin 700,000′e yakın kalıcı sakininin vatandaşlık haklarını ellerinden aldığını “fark etmedi.”

    Bu koşullar altında sol muhalefet güçlerinin son derece dağınık, örgütsel olarak zayıf, çoğu zaman işçilerin aleyhine olarak kurulu düzenle uzlaşma arayışında olduğu gözlenmektedir. Medyanın büyük kısmı yabancı sermayenin ve sağ güçlerin elinde ve kısmen de devletin elindedir; sol güçler fiilen okuyuculara, dinleyicilere ve televizyon izleyicilerine ulaşamıyorlar. Sadece sendikalar çekingen bir şekilde seslerini çıkarmaya çalışıyorlar; öğretmenler, köylüler ve emekliler aktif biçimde hakları için gösteriler yapıyorlar.

    Estonya’nın içinde ABD sermayesinin bir numarada yer aldığı yabancı sermayenin ve sonuç olarak onun politikasının egemenliğine girişi gözlemleniyor; borçlanma artıyor; (özellikle Estonya’nın NATO ve AB’ye girişiyle birlikte) bürokratik aygıtın büyümesinden dolayı vergi yükleri sürekli artıyor… Yabancı sermayeye olan ekonomik bağımlılık politik bağımlılığı da beraberinde getiriyor. Şimdiden Estonya’yı egemen bir devlet olarak görmek güçleşmiştir… Özellikle genç nüfusun ülkeden büyük bir kaçış hareketi söz konusudur.

    Medya eliyle geniş bir ideolojik saldırı sürüyor: Estonya’nın organik ekonomik, üretimsel, kültürel ve demografik bağların oluşmasıyla şekillenmiş olan Rusya’nın diğer halklarıyla uzun yıllara dayanan barış içinde yan yana varoluşu; ortak düşmana karşı kahramanca savaşımın hatırası, Estonya halkının Ruslar tarafından “kolonizasyon”u, “işgal”i ve “sömürüsü” üzerine iftiracı kavramlarla yıkılmaya çalışılıyor. Bunun yanında şovenist, anti-sosyalist ve anti-komünist fikirler ve mistisizm, şiddet, ve suçun estetize edilmesi yaygınlaşmaya başlıyor…

    Estonya Komünist Partisi’nin bu koşullar altındaki etkinliği son derece zorlaşmıştır, birinci olarak, eski Komünist Partisi yönetiminin komünist ahlak ve ideolojiye ihaneti yüzünden, ikincisi, etkin üyelerin önemli bir bölümünün iş hayatına girmek istemesi yüzünden. Bunlar komünist partisi üyelerinin büyük bölümünün safları terk etmelerine, parti organlarının etkinliğinin durmasına yol açmış, şirketler ve kurumlardaki parti hücrelerinin çalışmasının kanunlarla yasaklanmasına imkan vermiştir.

    … Estonya’nın yerli olmayan nüfusuna vatandaşlık, dil ve çeşitli insan hakları konularında ayrımcılık yapan yasaların kaldırılması gereklidir.

    Estonya Komünist Partisi’nin legalleştirilmesi için, vatandaşlık hakkı ve kalıcı oturma izni olmayanlar için politik partilere ve hareketlere üye olma yasağının kaldırılması gerekiyor. Estonya Komünist Partisi politik partilerin işçiler arasında kendi örgütlerini kurma hakkını savunmaktadır. … Estonya KP, Avrupa ülkelerindeki pratikten yola çıkarak, Estonya hükümetini partinin etkinliğini yasaklayan tutumundan geri adım attırmaya çalışmaktadır.

    … Egemen elitin halk karşıtı politikası, iktidarda kalmak için halkları karşı karşıya getirmek üzerine kurulmaktadır. Ülkenin sosyalist gelişme yoluna geri dönmesi objektif bir ihtiyaç haline gelmiştir. Mevcut otoritenin rezaletlerinden, yoksulluktan, işsizlikten, en temel insan ve yurttaş haklarının yokluğundan, gelecek güvensizliğinden çeken, bütün uluslardan halk kitlelerinin rüyası ve umudu sosyalizme geri dönüştür. Halklar SSCB anayasası tarafından garanti altına alınan avantajları ve sosyal hakları henüz unutmuş değildir. Çoğumuz hala Sovyet’iz: dünya görüşümüz, psikolojimiz, sosyalist ahlak ilkelerine ve değerlere bağlılığımız itibariyle bu böyledir. Gericiliğin zaferi geçicidir. Gericilik sosyalizmin bütün güçlerini yok etmeyi başaramamıştır. Sosyalizmin kazanımları Küba’da, Çin Halk Cumhuriyeti’nde, Kuzey Kore ve Vietnam’da korunmaktadır. Sosyalist ve komünist fikirlere bağlı olanlar omuz omuza mücadeleyi sürdürmektedir ve birçok Avrupa ülkesinde emekçi kitleler küreselleşmeye ve büyük sermayeye karşı mücadelelerini yoğunlaştırmaktadırlar. Rusya’da mevcut rejime, komünistlerin öncülük ettiği muhalefet tayin edici bir güç haline gelmektedir. Estonya Komünist Partisi güç dengelerinin dağılımının mevcut koşullarının tahlilinden hareket etmekte ve başlıca görev olarak egemen rejime karşı çıkan bütün ulusal yurtsever güçlerin uyumlu hareketine katkı yapmaya yönelmektedir çünkü Parti’nin dağılışından sonra bunu tek başımıza yapmamız mümkün değildir.

    Bu amaçlara ulaşabilmek için, O. Shenin yönetimindeki Sovyetler Birliği Komünist Partisi’yle ve “SBKP ve Birlik İçin” uluslar arası komiteyle bağlantı kurduk. Atina, Brüksel ve Prag’daki komünist ve işçi partilerinin toplantılarına katıldık. Sovyetler Birliği’nin, Sovyetlerin yeniden tesisi ve sosyalist gelişme yoluna geri dönüş, komünist partilerin tek bir amaç için gözettikleri üç temel hedeftir…
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    http://forumydy.yetkinforum.com
     
    Estonya da Kapitalizme dönüs
    Sayfa başına dön 
    1 sayfadaki 1 sayfası
     Similar topics
    -
    » Bulgaristanda Kapitalizme Yeniden Gecis

    Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
    Yolumuz Devrim Yolu :: Devrim Ve Sosyalizm :: Dünya Devrim Tarihi-
    Buraya geçin: