Yolumuz Devrim Yolu
Forumumuzdan daha iyi faydalanmak için ve bizlere destek olmak için lütfen üye olunuz..
Yolumuz Devrim Yolu
Forumumuzdan daha iyi faydalanmak için ve bizlere destek olmak için lütfen üye olunuz..
Yolumuz Devrim Yolu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaPortalLatest imagesKayıt OlGiriş yapZiyaretçi Defteri
Similar topics

 

 Karl Marx-Frederick Engels komunizmin ilkeleri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
FiraT_58
Admin
Admin
FiraT_58


Erkek Mesaj Sayısı : 372
Yaş : 31
Nerden : İZMİR
Kayıt tarihi : 06/12/08


Başarı Puanı Başarı Puanı:
Karl Marx-Frederick Engels komunizmin ilkeleri Imgleft100/47Karl Marx-Frederick Engels komunizmin ilkeleri Emptybarbleue  (100/47)

Karl Marx-Frederick Engels komunizmin ilkeleri Empty
MesajKonu: Karl Marx-Frederick Engels komunizmin ilkeleri   Karl Marx-Frederick Engels komunizmin ilkeleri EmptySalı Mart 17, 2009 10:22 pm

Karl Marx-Frederick Engels



F. Engels, Komünizmin İlkeleri,
Marks-Engels: Seçme Yapitlar, Cilt: I




Soru 1: Komünizm nedir?

Yanit: Komünizm, proletaryanin kurtulus kosullarinin ögretisidir.

Soru 2: Proletarya nedir?

Yanit: Proletarya, toplumun, geçim araçlarini herhangi bir sermayeden elde edilen kârdan degil, tamamiyla ve yalnizca kendi emeginin satisindan saglayan; sevinci ve üzüntüsü, yasamasi ve ölmesi, tüm varligi emek talebine, dolayisiyla islerin iyi gittigi dönemler ile kötü gittigi dönemlerin birbirlerinin yerini almasina, sinirsiz rekabetten dogan dalgalanmalara dayanan sinifidir. Proletarya, yani proleterler sinifi, tek sözcükle, 19. yüzyilin çalisan sinifidir.

Soru 3: Su halde proleterler her zaman varolmamislardir?

Yanit: Hayir. Yoksul halk ve çalisan siniflar her zaman varolmustur,ve bu çalisan siniflar çogunlukla yoksuldular. Ama demin sözü edilen kosullar altinda yasayan bu tür yoksullar, bu tür isçiler, yani proleterler her zaman varolmamislardir, nasil ki rekabet her zaman serbest ve sinirsiz olmamissa.

Soru 4: Proletarya nasil dogdu?

Yanit: Proletarya, geçen yüzyilin ikinci yarisinda Ingiltere'de ortaya çikan ve o zamandan bu yana dünyanin bütün uygar ülkelerinde kendini yinelemis olan sanayi devriminin bir sonucu olarak dogdu. Bu sanayi devrimine, buhar makinesinin, çesitli dokuma makinelelerinin, buharli tezgahin ve daha birçok baska mekanik aygitlarin icadi neden oldu. çok pahali olan ve, bunun sonucu, ancak büyük kapitalistler tarafindan satin alinabilen bu makineler, o güne dek varolan tüm üretim biçimini degistirdi ve makineler isçilerin derme çatma çikriklariyla ve el tezgahlariyla ürettiklerinden daha ucuz ve daha iyi metalar ürettigi için, eski isçileri safdisi birakti. Böylece bu makineler, sanayii tümüyle büyük kapitalistlere teslim etti ve isçilerin sayica pek az olan mülklerini (aletler, el tezgahlari, vb.) degersizlestirdi, öyle ki, kapitalistler çok geçmeden her seye el attilar ve isçlere hiç bir sey kalmadi. Fabrika sistemi, bu yolla, giyim esyalari imalatina girmis oldu. -Makine ve fabrika sisteminin harekete geçmesinin ardindan, fabrika sistemi çok geçmeden öteki sanayi dallarinda da, özellikle pamuklu dokuma ve matbaa islerinde, çanak-çömlek ve madeni esya sanayiinde kullanilmaya baslandi. Tek tek isçiler arasinda giderek daha çok isbölümü oldu, öyle ki, daha önce tüm bir nesneyi yapan isçi, artik onun yalnizca bir kismini üretiyordu. Bu isbölümü ürünlerin daha hizli ve dolayisiyla daha ucuza ikmal edilmelerini olanakli kildi. Bu, her isçinin eylemini, bir makinenin yalnizca ayni yetkinlikte degil, hatta bundan çok daha iyi bir biçimde yapabildigi çok basit, sürekli yinelenen mekanik bir isleme indirgedi. Bu yolla, sanayiin bütün bu dallari, tipki iplikçilik ve dokumacilik gibi, birbiri ardindan buhar gücünün, makinenin ve fabrika sisteminin egemenligi altina girdiler. Ama böylece, bunlar, ayni zamanda, tamamiyla büyük kapitalistlerin ellerine geçtiler ve buralarda da isçiler bagimsizligin son kirintilarini yitirdiler. Yavas yavas, gerçek manüfaktürlere ek olarak zanaatlar da, ayni sekilde, giderek daha çok fabrika sisteminin egemenligi altina girdiler, çünkü burada da, maliyetlerden birçok tasarruflarin yapilabildigi ve çok yüksek bir isbölümünün olabildigi büyük atelyelerin kurulmasiyla, büyük kapitalistler, küçük zanaatçinin yerini giderek daha çok aldi. Böylece simdi, uygar ülkelerde hemen bütün çalisma dallarinin fabnka sistemi altinda yürütüldügü, ve hemen bütün dallarda zanaatin ve manüfaktürün büyük sanayi tarafindan safdisi edildigi noktaya ulasmis bulunuyoruz.- Bunun sonucu olarak, eski orta siniflar, özellikle küçük zanaat ustalari, giderek daha çok yikildilar, isçilerin eski konumlari tamamiyla degisti, ve bütün öteki siniflari yavas yavas yutan iki yeni sinif çikti ortaya:

I. Bütün uygar ülkelerde bütün geçim araçlarina ve bu geçim araçlarinin üretimi için gerekli hammaddelere ve aletlere (makineler, fabrikalar, vb.) daha simdiden hemen tamamiyla sahip büyük kapitalistler sinifi. Bu sinif, burjuvalar sinifi, ya da burjuvazidir.

II. Tamamiyla mülksüz olan ve bu yüzden, emeklerini, karsiliginda zorunlu geçim araçlari edinmek için burjuvalara satmak zorunda kalanlar sinifi. Bu sinifa proleterler sinifi, ya da proletarya denir.

Soru 5: Proleterlerin burjuvalara bu emek satisi hangi kosullar altinda yer alir?

Yanit: Emek herhangi bir baska meta gibi bir metadir, ve fiyati da herhangi bir baska metain fiyatini belirleyen ayni yasalar tarafindan belirlenir. Büyük sanayiin ya da serbest rekabetin -ki görecegimiz gibi, ikisi de ayni kapiya çikar- egemenligi altindaki bir metain fiyati, ortalama olarak, her zaman, o metain üretim maliyetine esittir. Emegin fiyati da, demek ki, ayni sekilde emegin üretim maliyetine esittir. Emegin üretim maliyeti, tamamen, isçinin, kendisini çalisabilir bir durumda tutmak ve isçi sinifinin yok olmasini önlemek için gereksindigi geçim araçlari miktarindan ibarettir. Demek ki isçi, emegi karsiliginda, bu amaç için gerekli olandan daha fazlasini almayacaktir; emegin fiyati ya da ücret, geçim için gerekli en düsük, asgari olacaktir. Isler bazan kötü, bazan da iyi olduguna göre, isçi de bir durumda daha fazla, öteki durumda daha az alacaktir, tipki fabrika sahibinin kendi metai karsiliginda bir durumda daha fazla, öteki durumda daha az almasi gibi. Ama fabrika sahibi nasil ki islerin iyi oldugu zaman ile kötü oldugu zaman arasinda ortalama olarak kendi metai için, bu metain üretim maliyetinden ne daha fazla, ne de daha az aliyorsa, isçi de ortalama olarak bu asgariden ne fazla, ne de az alacaktir. Bütün çalisma dallari ne denli büyük sanayiin eline geçerse, ücretlere iliskin bu iktisadi yasa da o denli daha siki uygulanir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://forumydy.yetkinforum.com
 
Karl Marx-Frederick Engels komunizmin ilkeleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Karl MARX

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Yolumuz Devrim Yolu :: Devrim Ve Sosyalizm :: Dünya Devrim Tarihi-
Buraya geçin: