FiraT_58 Admin
Mesaj Sayısı : 372 Yaş : 31 Nerden : İZMİR Kayıt tarihi : 06/12/08
Başarı Puanı: (100/47)
| Konu: Pir Sultan Abdal Paz Ara. 21, 2008 8:21 am | |
| Hayatı
16'ncı yüzyılda yaşadı. Hakkında fazla bilgi yok. Asıl adı Haydar. yaşamının büyük bölümü Banaz köyünde geçti. 16'ncı yüzyılın ikinci yarısında Sivas çevresinde boy gösteren Alevi-Bektaşi kökenli ve İran yanlısı mezhep olaylarına karıştı. Sivas Beylerbeyi Deli Hızır Paşa, Pir Sultan'ı astırdı. Ölümümün, 1547-1551 ya da 1587-1590 arasındaki bir tarih olduğu sanılıyor. Çeşitli araştırmalarda 6 ayrı Pir Sultan kimliğine değinilir. Sırasıyla, Çorum yöresinden olup bir süre Ankara'da Hasan Dede tekkesinde kalan Pir Sultan'ım Haydar, aruzla şiirler yazan Pir Sultan, Divriği yöresinde yetişen ve asıl adı Halil İbrahim olan Pir Sultan Abdal, 18'inci yüzyılın ikinci yarısı ile 19'uncu yüzyılın başında yaşamış olan Abdal Pir Sultan, 16'ncı yüzyıl sonu ile 17'nci yüzyıl başında yaşayan ve Pir Sultan'ın asılmasıyla ilgili deyişleri söyleyen Pir Sultan Abdal. ve son olarak menkıbeleşmiş yaşamıyla tanınan, Hızır Paşa'nın astığı kabul edilen 16'ncı yüzyıl şairi Banazlı Pir Sultan Abdal. Halk edebiyatı araştırmacıları, gerçek Pir Sultan Abdal olarak Banazlıyı kabul eder. Pir Sultan Abdal, Alevi gelenekleri ve tarikat içinde yetişti. Hayati (Şah İsmail), Kul Hüseyin ve Kul Himmet'ten etkilendi. Şiirlerinde duru ve yalın bir kullandı. Ana konuları, aşk, tasavvuf ve kavgadır. Tekke ve tasavvufun kalıplarını aşıp geniş bir halk kesimine seslenebildi. Medrese öğrenimi görmediği için, diğer bazı halk şairlerinin tersine, Divan Edebiyatı'ndan hiç etkilemedi.
Şiir'leri Ötme bülbül ötme
Ötme bülbül ötme şen değil bağım Dost senin derdinden ben yana yana Tükendi fitilim eridi yağım Dost senin derdinden ben yana yana
Deryadan bölünmüş sellere döndüm Ateşi kararmış küllere döndüm Vakitsiz açılmış güllere döndüm Dost senin derdinden ben yana yana
Haberin duyarsın peyikler ile Yaramı sarsınlar şehidler ile Kırk yıl dağda gezdim geyikler ile Dost senin derdinden ben yana yana
Abdal Pir Sultan'ım, doldum eksildim Yemeden içmeden sudan kesildim Zülfün kemendine kondum asıldım Dost senin derdinden ben yana yana
Bende bu yayladan şaha giderim
Karşıdan görünen ne güzel yayla Bir dem süremedin giderim böyle Ala gözlü pirim sen himmet eyle Ben de bu yayladan şaha giderim
Eğer göverüben bostan olursam Şu halkın diline destan olursam Kara toprak senden üstün olursam Ben de bu yayladan şaha giderim
Bir bölük turnaya sökün dediler Yürekteki derdi dökün dediler Yayladan ötesi yakın dediler Ben de bu yayladan şaha giderim
Dost elinden dolu içmiş deliyim Üstü kan köpüklü meşe seliyim Ben bir yol oğluyum yol sefiliyim Ben de bu yayladan şaha giderim
Alınmış abdestim aldırırlarsa Kılınmış namazın kıldırırlarsa Sizde şah diyeni öldürürlerse Ben de bu yayladan şaha giderim
Pir Sultan Abdal´ım dünya durulmaz Gitti giden ömür geri dönülmez Gözlerim de şah yolundan ayrılmaz Ben de bu yayladan şaha gider
Dostun bir gülü yaralar beni
Şu Kanlı Zalımın Ettiyi İşler Garip Bülbül Gibi Beni Zareyler Yağmur Gibi Yağar Taşlar Başıma İllede Dostun Bir Fiskesi Yaralar Beni Beni Beni Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni
Dar Günümde Dustum Düşmanı Beli Oldu Bir Derdim Var İdi Şimdi El Oldu Ecel Fermanı Boymuna Takıldı Gerek Vura Gerek Asa lar Beni Beni Beni Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni
Pir Sultan Abdalım Can Göye Almaz Haktan Emir Olmasa ı Rahmet Yağmaz Şu Ellerin Taşı Bana Hiç Degmez İllede Dostun Bir Tek Gülü Yaralar Beni Beni Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni.
.Bir Güzelin Aşığıyım
Bir güzelin aşığıyım erenler Onun için taşa tutar el beni Gündüz hayalimde gece düşümde Kumdan kuma savuruyor yel beni
Al gül olsam al gerdana takılsam Kemer olsam ince bele sarılsam Köle olsam pazarlarda satılsam Yarim deyi al sinene sar beni
Abdal Pir Sultan'ım gamzeler oktur Hezaran sinemde yaralar çoktur Benim senden özge sevdiğim yoktur İnanmazsan git Allah'a sor beni
Bin Cefalar Etsen Almam Üstüme
Bin cefâlar etsen almam üstüme Gayet şirin geldi dillerin dostum Varıp yad ellere meyil verirsen Kış ola bağlana yolların dostum
İlâhi onmaya yardan ayıran Bahçede bülbüller ötüyor uyan Kula gölge olsa Allah’a ayan Senden ayrılalı gülmedim dostum
Pir Sultan Abdal’ım gülüm dermişler Bu şirin canıma nasıl kıymışlar İster isem dünya malın vermişler Sensiz dünya malın neylerim dostum
Nefes
Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedimmi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedimmi
Yemeyenler kalır naçar Gözlerinden kanlar saçar Bu bir demdir gelir geçer Duyamazsın demedimmi
Pir sultan ALİ şahımız Hakka ulaşır ahımız Oniki imam katarımız Uyamazsın demedimmi
Dağlar
Ey benim divane gönlüm Dağlara düştüm yalınız Bu cefayı kendi özüm Pek mail gördüm yalınız
Dağlar var dağlardan yüce Dağmı dayanır bu güce Derdimi üç gün üç gece Söylerim bitmez yalınız
Şah'ın ayağına varsam Hayırlı gülbengin alsam Kızılırmağa gark olsam Çağlasam aksam yalınız
Pir Sultanım ey erenler Erine niyaz edenler Üçler, kırklar, yediler Mürvete geldim yalınız
Derdim Çoktur
Derdim çoktur hangisine yanayım Yine tazalendi yürek yarası Ben bu derde kande derman bulayım Meğer Şah elinden ola çaresi
Efendim efendim benim efendim Benim bu derdime derman efendim
Türlü donlar giyer gülden naziktir Bülbül cevreyleme güle yazıktır Çok hasretlik çektim bağrım eziktir Güle güle gelir canlar paresi
Benim uzun boylu servi çınarım Yüreğime bir od düştü yanarım Kıblem sensin yüzüm sana dönerim Mihrabımdır kaşlarının arası
Didar ile muhabbete doyulmaz Muhabbetten kaçan insan sayılmaz Münkir üflemekle çırağ söyünmez Tutuşunca yanar aşkın çırası
Pir Sultan'ım katı yüksek uçarsın Selamsız sabahsız gelir geeçersin Dilber muhabbetten niçin kaçarsın Böyle midir ilimizin töresi
Nasıl Yar Diyeyim
Nasıl yar diyeyim ben böyle yare Mecnun edip çöle saldıktan sonra Alemin bağında bülbüller öter Giden benim gülüm solduktan sonra
Coşkun sular gibi çağlamayan yar Gönlünü gönlüme bağlamayan yar Benim şu halime ağlamayan yar Daha ağlamasın öldükten sonra
PİR SULTAN ABDAL'ım sürem bu yolu İnsanın kamili olmuşam kulu İster yağmur yağsın isterse dolu Gidem ben ummana daldıktan sonra
Dönen Dönsün
Koyun beni hak aşkına yanayım Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan Yolumdan dönüp de mahrum mu kalayım Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Kadılar müftüler fetva yazarsa İşte kement işte boynum asarsa İşte hançer işte başım keserse Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Bir gün mahşer olur divan kurulur Suçlu suçsuz varsa orda bulunur Piri olmayanlar anda bilinir Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
PİR SULTAN'ım arşa çıkar ünümüz O da bizim ulumuzdur pirimiz Hakka teslim olsun garip canımız Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Gafil Gezme Şaşkın
Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün Yalan dünya senin olsa ne fayda Akibet alırlar tatlı canın Bülbül gibi dilin olsa ne fayda
Söylersin de söz içinde şaşmazsın Helâli haramı yersin seçmezsin Nasibin kesilir de sular içmezsin Akar çaylar senin olsa ne fayda
Söylersin de el içinde sözün var Yeler çalışırsın oğlun kızın var Bu dünyada üç beş arşın bezin var Bedestenler senin olsa ne fayda
Bir gün alır götürürler evinden Hakk'ın kelâmını koyma dilinden Kurtulaman Ezrail'in elinden Dünya dolu malın olsa ne fayda
Pir Sultan Abdal'ım çıktık oturduk Kaza lokmasını burda yetirdik Dünya bizim diye çektik getirdik Yalan dünya bizim olsa ne fayda
Geçti Dost Kervanı
Şu karşı yaylada göç katar katar Bir güzel sevdası gözümde tüter Bu ayrılık bize ölümden beter Geçti dost kervanı eyleme beni
Şu benim sevdiğim başta oturur Bir güzelin derdi beni bitirir Bu ayrılık bize ölüm getirir Geçti dost kervanı eyleme beni
Pir Sultan Abdal'ım kalkın aşalım Aşıp yüce dağı engin düşelim Çok nimetin yedik helallaşalım Geçti dost kervanı eyleme beni
Kul Olayım Kalem Tutan Eline
Kul olayım kalem tutan eline Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz Şekerler ezeyim şirin diline Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz
Allahı seversen kâtip böyle yaz Dün ü gün ol şah'a eylerim niyaz Umarım yıkılır şu kanlı Sivas Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz
Sivas illerinde sazım çalınır Çamlı beller bölük bölük bölünür Ben dosttan ayrıldım bağrım delinir Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz
Münafıkın her dediği oluyor Gül benzimiz sararuban soluyor Gidi Mervan sâd oluban gülüyor Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz
Pir Sultan Abdal'ım ey Hızır Paşa Gör ki neler gelir sağ olan başa Hasret koydu bizi kavim kardaşa Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz | |
|