FiraT_58 Admin
Mesaj Sayısı : 372 Yaş : 31 Nerden : İZMİR Kayıt tarihi : 06/12/08
Başarı Puanı: (100/47)
| Konu: KRİZ, AÇLIK, İŞSİZLİK VE GAZZE’DE SOYKIRIM DIŞARI, ERGENEKON İÇERİ Cuma Ocak 16, 2009 7:51 pm | |
| Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye Cephesinde de ekonomik kriz ve onun sonuçları etkisini giderek ağırlaştırırken, açlık-yoksulluk-sefalet ve işsizlik kaynaklı bir yığın ekonomik-sosyal-kültürel-politik gelişme olurken gündeme bakarsanız, bu sorunlar kesinlikle birincil düzeyde değildir. Faşist kontrgerilla cumhuriyeti her sıkıştığında, ülke gündemi sınıfsal, sosyal, ulusal bir soruna kilitlendiğinde, manipülasyonlarla gündemi değiştirmektedir. Son bir yıl içinde bu manipülasyonların ana maddesi ya da görüntüsü “Ergenekon dalgaları” oldu. Yolsuzluklar mı afişe oldu. Al birinci dalga. İşçiler krizle ilgili harekete mi geçti . Al sana beşinci dalga. Düzen enternasyonal alanda mı sıkıştı ? Al sana sekizinci dalga. Dalga dalga gelen Ergenekon operasyonları ve diğer manipülasyon araçları, şu anda emperyalist kapitalizmin can simidi. Köşeye sıkıştıkça baş vurdukları bir kalkan olmaya başladı ve sulandırmaya başladılar düzen güçleri bu işi. Ergenekon ile bir yandan Kontrgerilla Cumhuriyetinin buzdağının altında kısmının üzerini kapatırken , beri yandan klik çatışmalarının malzemesi haline getiriyorlar.En ötesi de , düzenin şu andaki egemen kliği gerek iç gerekse de dış siyaset işinde içinden çıkılmaz bir duruma girdiğinde başvurduğu bir araç haline geldi.Ergenekonda dalgalar ne zaman biter, ne zamana kadar sürer bilinmez şimdilik; ama düzenin bunu sonuna kadar kullanacaktır. Kriz en korkunç yüzünü işçi sınıfı ve emekçilere göstermekte bu arada. İşsizlik hortlamayı bir kenara koyunuz, tam bir yanardağ patlamasını andırır durumda. Egemen burjuvazi krizi bahane ederek, faturayı her bakımdan sınıfa yıkmaya çalışıyor. Kar oranlarından taviz vermeyen patronlar habire işçi çıkarıyorlar. Büyük otomotiv sanayi işverenleri 20 ila 25 yıllık çalışanlarını işten çıkararak taşeronlar aracılığıyla; işçileri de işsizlik sopasıyla mahkum ederek asgari ücretle çalışmaya zorluyor. Krizin en önemli sonucu olan işsizlik, Ekim ayı resmi verilerin, o sahtekar ve düzen-AKP uşağı TÜİK’e göre bile %10.9 düzeyinde ve hızla artmaktadır. Zira Türkiye’yi asıl vuran dalga Kasım ile geldi. Doğal olarak resmen bile şu anda %15 ‘ler düzeyinde ve gerçekte ise; %35-40 ‘lara yaklaşan bir düzeyden söz etmek mümkündür.İnsanlar açlık,işsizlik,sefalet dolayısıyla cinnetler geçirip insanlık dışı vahşetler yaratmış kimin umurunda ? Patronlar ve onların uşaklarının ceplerindeki sıcaklık önemlidir. Her gün insanlar yavaş ya da hızlı bir biçimde ölüme sürüklenmiş patrona ne ! Gazze ‘yi İsrail Siyonistleri kan gölüne çevirmişler; Filistinliler soykırıma tabi tutuluyormuş, mezarlıkları bile alt üst edilmiş kimin umurunda! Al bir dalga Ergenekon daha. Al soytarıları konuştur sözüm ona devletin resmi TV ‘lerinde, TRT’ de kim sana ne derki? Gazze tamamen işgal edilmiş, Filistinlerin elinden ülkeleri elinden parça parça alınmış sana ne ! Müslüman ülke, Müslüman Başbakan yağıp gürlesin ancak. Ama şimşeklerle saldırıya geçip ağa babasına karşı gelemesin ! Ne gam. Ergenekon var ya. Al sana bir dalga daha. Nasılsa oyalar istediği gibi. Emekçiler ve proletarya , bir yandan Ergenekonlarla gerçek Kontrgerilla Cumhuriyetine ulaşamasın, öte yandan Gazze’ de her gün onlarca Filistinli kan ağlasın , ölsün. Nafile. Gel bir Ergenekon dalgası daha. At marketin önüne iki el bombası. Oyala dur basınınla, TV’lerinle. Emperyalist kapitalizm ve onun yerli uşakları , milyonlarca, milyarlarca insanın ölümü, açlığı, işsizliği ile değil ; kendi çıkarları ile uğraşırlar. Emperyalist kapitalizmin aşırı kar hırsından kaynaklı krizlerinin faturasını kesersin ; işçilere, emekçilere, sömürgelere. Olur biter. Kim sana hesap sorabilir ki? İşte emperyalist kapitalizmin iğrenç , vahşi , insanlık dışı gerçek yüzü. İşsizlik, yoksulluk , açlık , sefalet, kıyım, katliam, 20 günlük saldırı sonrası yiten 1100 Filistinli, sakat ve yarım kalan insanlar. İşgal edilen vatanlar. Kanla yıkanan göz yaşları. Cinnet geçiren milyonlar. Çocuklarını gözünü kırpmadan öldüren canavarlar. İşte kapitalizmin en kirli-pis yüzü. Emperyalist kapitalizme hesap soracak olanların beyinleri habire saldırılara uğramaktadır. Futbolla, magazinle, dedikodunun resmi biçimleriyle uyutulan, dinle diğer dünya hayaliyle bastırılan milyonların isyanı artık patlayacak ve hesap gününü yakınlaştıracaktır. İçten içe mayalanan bu süreci derinleştirmek, hızlandırmak görevidir komünist devrimcilerin. Adım adım her şeyin hesabını sorarak ilerlemelidir komünist devrimciler. Emperyalist kapitalizmin saldırganlığı her geçen gün artmaktadır. Azgınca saldırmakta ve kendi yarattığı değerleri bile çiğnemekte beis görmemektedirler. Yarattıkları ve savundukları BM örgütü gibi örgütlerin binasını bile vurmaktan çekinmeyen Siyonizmin gösterisi bu anlamda anlamlıdır. Faşist gerici AKP, Siyonist İsrailin saldırılarına göz yumarak ve Ergenekonla oyalayarak , oturduğu tabana güzel mesajlar vermektedir ! Bu arada Gerici faşistlerin Filistin sahiplenişindeki iki yüzlülük ve AKP’nin MEB’ nın okullara emir vererek saygı duruşu yaptırması, onun müdürlerinin çocuklara slogan attırmasına ne demeli ? Herhangi bir nedenle sokağa çıkan Kürt çocuklarına her tür tehdit, şantajdan çekinmeyen faşist devlet ; çocukları kullanmakta ve kendi söylediklerini çiğnemektedir. Yine beri yandan faşist gericiler ; yaptıkları eylemler de çocukları kullanmaktadırlar. Yine emperyalist kapitalizm ve egemenler, TRT 6 ‘yı yayına sokarken bir yandan; öte yandan Kürtçeyi gerçekten anadili olarak konuşanları yasaklamaktan geri durmuyor. Zira Bolu Cezaevi müdürü Kürtçe konuşulmasını, ziyaretlerde Kürtçenin kullanılmasını yasaklayarak ağır cezalar vereceği tehdidinde bulunuyor. Emperyalist kapitalizmin her yanından çelişkiler, iğrençlikler , pislikler, paslar vs akmaktadır. Üstteki astarı kazıyınca alttan her şey bağıra çağıra çıkmaktadır. Düzen hiçbir biçimde dikiş tutmamaktadır. Emperyalist kapitalizm yapısal krizine eklenen bu krizi kolay kolay aşamayacaktır. Siyasal yönetememe krizinin eşlik etmesi devrimci harekete bağlıdır. Ergenekonlarla oyalanmadan, gerçek hedef ve gerçek sorunlarla yığınların karşısına çıkacak bir komünist devrimci hareketin başaramayacağı bir şey yoktur. Ergenekon, Kontrgerilla Cumhuriyetinin sadece küçük bir parçasıdır. Kontrgerilla örgütü, bir cumhuriyet ve devlettir. Faşist rejim ve egemenlerin iktisadi ilişkilerinin düzeni ve güvenliğini sağlayan yegane üst yapı organıdır. Faşist devletin kendisidir. Faşist devlet ya da Kontrgerilla ile hesaplaşılmadan, onu alaşağı etmek , Ergenekonları bitirmek olanaksızdır. Bu da tutarlı bir anti-faşist, anti- emperyalist, anti- kapitalist, anti-sömürgeci bir bilinç, örgütlenme, mücadele vs gerektirmektedir. Faşizme, siyonizme, emperyalizme, kapitalizme karşı olunmadan Ergenekonlara karşı olunamaz. Eğer ki Ergenekonlarla mücadele edilmek isteniyorsa ; işçi sınıfı ve emekçiler kendi cephelerinden her sorunu sistemle hesaplaşma düzeyinde algılayıp, duygu, düşünce ve tavırlarının manipüle edilmesine izin vermemelidir. Özgürlük- devrim ve sosyalizmden başka kurtuluş yolu yoktur.
KAHROLSUN KONTRGERİLLA CUMHURİYETİ YA BARBARLIK İÇİNDE YOK OLUŞ YA DA SOSYALİZM KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ
15.01.2009
Mahmut Halil Can | |
|